2 Şubat 2017 Perşembe

İçimde ki Boşluk...

Bu sabah içim de koca bir uçurumla uyandım.

Bu uçurum benim kendi yüreğimden düştüğüm yer. Alabildiğine derin alabildiğine dipsiz. Kendi uçurumunuzdan düştünüz mü hiç. Hayatınızda ki insanla aranızda ki o uçurumu kapatmaya çalıştıkça derinleşti mi? Görünmeyen bir el, bir his itti mi sizi aşağıya. Tutmaya, tutunmaya çalıştıkça duygularınız sizden ansızın gitti mi. Bir boşluk hissi simsiyah mı? Bembeyaz mı? Bilemediğiniz.
Hafiflik mi ağırlık mı anlayamadığınız.
Yabancı hissettiniz mi? kendinizi kendinize. Öylesine değil gerçekten kendi teninize, yüreğinize, yüzünüze yabancılaştınız mı? Ayna da ki yüzünüz size bir başkası gibi geldi mi?
Kalbiniz de ki odalarda aradınız mı kendinizi, neredeyim ben diye çığlıklar attınız mı? Kim beni bu hale getirdi. Niye? Ve niye ben buna izin verdim dediniz mi? Kendinizi aramaya çıktınız mı?
Ben çıktım…
Aramaya başladım. Kaybolduğum yerin kapısına kadar geldim. Açmaya cesaret edersem eğer bulacağım benden korkarak o kapının önün de bekliyorum.
Ya hükümsüzsem ya da hükümsüz kılarsam kaybolma sebebi mi?
Ya ondan sonra başlarsa arayış ne ararım diye korkarak bekliyorum..
D.T

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder