31 Aralık 2016 Cumartesi

Bir Hanımefendi Anlatıyor

Bir hanımefendi anlatıyor:


OKUYUNCA ÇOK ETKİLENECEKSİNİZ

1919 yılı idi. İstanbul baştan aşağı İngilizlerin işgali altındaydı .

Liseyi yeni bitirmiştim. Güzel bir kızdım. Dünür gelmeye başladılar.

Biri avukatmış, gösterdiler uzaktan, boylu poslu yakışıklı bir delikanlıydı, beğendim. Nişanlandık. Nişanlımı seviyordum. Mutlu bir yuva kurmak hevesi ile lamba ışığının altında sabahlara kadar oyalar örüyor, çeyizler
hazırlıyordum. Ama çok geçmedi ki, mahallede bir dedikodu yayıldı. (Ayşe’nin nişanlısı avukat değilmiş, ipsizin biriymiş, üstelik cami önlerinden tabut taşıyarak karnını doyuruyormuş..) dediler.

Alt üst oldum. Babam götürdü, uzaktan izledik, gerçekten de tabut taşıyordu…Yıkıldım. Nişanı atıp, ayrıldık.
Aradan 5 yıl geçti. Evlenmiştim, Bir de çocuğum olmuştu. 1924 yılıydı. Artık ülkemiz özgürdü. Bir gün Beyoğlu’nda rastladım O’na. Oğlum yanımdaydı. Beni görünce titredi, çeketini düğmeledi. Saygı göstererek durdu önümde.

– Vaktiniz varsa size bir çay ikram etmek isterim, dedi.

– Olur, dedim. Bir büroya girdik. Burası bir bürosuydu ve kapıda adı yazıyordu. İçeride yardımcıları çalışıyordu.
– Siz gerçekten avukat mısınız? dedim.

– Evet, dedi.

– Peki, avukatsınız da neden cami önlerinden tabut taşıyordunuz? diye sordum.

Durdu, başı öne eğildi.

– Beni affedin , dedi. İstanbul işgal altındaydı, Her taraf İngiliz askeri kaynıyordu. Her şeyi didik didik arıyorlardı. Biz de Anadolu’ya, Milli kuvvetlere ancak, cenaze süsü vererek tabutlarla silah kaçırıyorduk.

Bu ülke için yaşamsal bir işti. Bunu size bile söyleyemezdim!…

ALINTI

BU VATANI, CANLARINI ve AŞKLARINI FEDA EDEBİLENLERE BORÇLUYUZ.

Okuduysanız Paylaşalım bu güzel kıssayı herkes okusun

30 Aralık 2016 Cuma

İyi Bir Arkadaş Nasıl Olur?

İyi Bir Arkadaş Nasıl Olur?

Arkadaş ilişkileri Nasıl olması gerekir ?


Çok iyi bir arkadaş olabilmek için Nasıl davranabiliriz yada gerçek dostu Nasıl anlarsınız? Bu soruların cevapları yazımızda...

İyi bir dost iyi bir arkadaşlık gibisi yoktur!
Fakat bazı zamanlarda onlar kadar zarar vereni de yok işte bu yüzden arkadaş şeçimlerinde çok dikkatli olmak gerekir. İyi bir dost arkadaş bulmak için acele etmemek gerekir. Yazımızın asıl amacı iki farklı açıdan yaklaşım sergilenmeli ilki siz iyi bir arkadaş olmak için karşımızdakine Nasıl davranırsınız ikincisi ise arkadaşınızın iyi birisi olup olmadığını hangi davranışlardan anlayabilirsiniz .

İşte size çok iyi arkadaşlık kuracak ve arkadaşınızı anlayabileceğiniz on altın kurullarımız .

İyi bir arkadaş dost sizin her ihtiyaç duyduğunuzda yanınızda olandır

İyi bir dostluk arkadaşlık demek sizin ihtiyacınız olduğunuzda her zaman yanınızda olandır mesela bir mezuniyet töreninde ilk işinizin kutlamasında ilk iş gününüzde sevgilinizle ayrılık acınızda alışveriş keyfinizde en önemlisi sağlık problemi yaşadığınızda. Mutlu anınızda ya da üzüntülü anınızda yanınızda olandır.
Sizin iyi gününüzde yada kötü gününüzde yanınızda olan sizi yalnız bırakmayacak arkadaşlıklar edinin.

Sizi asla kıskanmayan arkadaşlar seçin

İnanın kıskanan bir arkadaş kadar size zararı olabilecek bir arkadaş tipi yoktur. Hatta içten içe sizi kıskanan ve bu duygusunu belli etmeyen arkadaşlarınız bile olabilir dikkat etmenizi tavsiye ederim. İyi bir arkadaşa sahip iseniz zaten iş yaşamınızda başarılarınızda aşk ilişkilerinizde yada evlilik ilişiklerinizde çevrenizden tutun giyim kuşamınıza kadar kıskanmak yerine sizinle gurur duyandır

Olduğu Gibidir Yapmacık Değildir.

İnanın yapmacık insanları hangi birimiz sever ki?

örneğin tanıdığınızı zannettiğiniz arkadaşınız, farklı ortamlarda farklı kişilik sergiliyorsa. Kendinden başka biri oluyorsa bu arkadaş tipi tehlikelidir, arkanıza bakmadan oradan kacın..:) İşte bu yüzden kendisi gibi olan yapmacık olmayan arkadaşlarınızı kaybetmemeye özen gösterin.

Diğer arkadaşlarınızla birlikte eğlenebilir..

Arkadaşların bazıları ikili arkadaşlık ilişkilerine fazlasıyla düşkün olabiliyor. Sık sık sizinle olmak başkalarını istemeyen diğer arkadaşlarınızın sizinle olmasını istemeyen tiplerdir bu arkadaş tipleri kıskanç arkadaş kategorisine de girerler. Size gerçek anlamda değer veren arkadaşlarınız sizin diğer arkadaşlarınızda eğlenmekten zevk alır Mutlu olurlar.

Sizin hoşlanmadığınız herşeyi kabul ederler

İlişkilerde karşılıklı anlayış sosyal ilişkide olduğu gibi dostlukta da temeli sağlamlaştıran davranış biçimidir. Mesela arkadaşını bir balık restorantına gitmek istiyor fakat siz balık yemekten hoşlanmıyorsunuz ve arkadaşınıza bunu söylediğinizde arkadaşınız sizin bu isteğinizi hemen kabul ediyor ve başka bir yerde yemek yiyorsunuz . Diğer yandan siz korku filmi izlemek isterken arkadaşınızın hoşlanmadığını anlıyorsunuz işte bu durumda da sizde iyi bir arkadaş olmak adına isteğini yerine getiriyor başka bir film izliyorsunuz. Arkadaşınızın veya sizin anlayışlı davranmanız egoist olmadığınızda ortaya çıkartır

Duygularını açığa vurmaktan korkmaz

Arkadaşınızın içten samimi olması gerçek anlamda dostluk kurmak için önemlidir. Aynen aşk ilişkinizde olduğu gibi sevincinizi kızgınlığınızı kırgınlıklarınızı ve şikayet ettiğiniz durumları arkadaşınıza aktarabilmek önemlidir . O anki durumda içinizden neler geçiyorsa iyi yada kötü hiç farketmez içinizde tutmanız yerine arkadaşınızla paylaşmak ilişkinizi dahada kuvvetli hale getirecektir.

İyi bir arkadaş sır saklamayı bilir

Dostluğun arkadaşlığın en güzel yanlarından biriside sırlarınızı paylaşmak ve sırrınızı taşımaktır ama bunun için ilk başta güven olması gerekiyor sırrınızı paylaştığınız arkadaşınızın bu bilgileri kesinlikle başkalarına anlatamaması gerekiyor . Ve sizinde bundan emin olmanız gerekiyor. Sizin sırlarınızı bir dedikodu haline getirmesi ve ilerleyen zamanlarda sizin bunları yüzünüze vurmak yerine bunların tersini yaparak sizinle birlikte çözümler üretmesi gerekir.

İyi bir arkadaş dürüsttür

Uzun süreli ve vadeli arkadaşlıkta dürüstlük çok önemlidir. Yazımızda bahsedilen bütün özelliklerle bağlıdır dürüstlük . Arkadaşınız dürüst ise yanında kendinizi güvende ve rahat hissetmenize sebep olacaktır. Arkadaşınız dürüst ise onun fikir ve düşüncelerini güvenle dinlersiniz . Yalan arkadaşlığı çok kötü tehdit eder .

İyi bir arkadaş kendine güvenir

Kendine güvenmekte tüm olaylarda ilişkileri uzun vadeli olmasına sebeptir kendine güvenen bir arkadaştan asla zarar gelmez. Özgüveni eksik olan bir arkadaş sizi kıskanabilir duygularını açıkça ortaya sunmayacak sinsileşecektir. Çok fazla özgüvende iyi değildir egoların savaşı arkadaşlığı zedeler ve bitirebilir . Herşeyin dozunda olanına dikkat ediniz .

İyi bir arkadaş sizi şımartır

İyi bir arkadaş yeri geldiğinde sizi şımartabilir bunun sonucundada arkadaşınızın kompleksiz ve dürüst davrandığını size karşı saf temiz duyguları olduğunu gösterir. Size değer veren size özen gösteren arkadaşlar seçin çok sık olmasa da ara sıra yaptığı süprizlerle sizin için yaptığı organizasyonlarla küçük bir hediye ile size karşı olan sevgisini sunar.

Havuçlu Şambali Tarifi



Çok nefis bir lezzetle sizlerleyiz. Yapımı çok kolay ancak un ayarına çok dikkat etmelisiniz. Biz tarifte un ayarını 1,5 su bardağı olarak verdik ancak bardak ölçüleri birbirini tutmuyor bu yüzden unu azar azar eklemeniz yerinde olur. Birde unun ölçüsünü havucun sulu veya kuru olması veya yumurtanın büyüklüğü bile un ölçüsünü etkiler. Bu yüzden unu azar azar ilave edin. Kek hamurundan biraz katı bir hamur olmalı. Şerbetin yapımını şambalinin pişmesine göre ayarlarsanız daha iyi olur. Çünkü şerbet sıcak şambali soğuk olacak. Afiyetle, kolay gelsin..

Havuçlu Şambali Tarifinin Malzeme Listesi

Yumurta (3 tane)
85 gram şeker (1 büyük çay bardağı)
Havuç rendesi (1 su bardağı)
110 gram sıvıyağ (1 büyük çay bardağı)
1.5 su bardağı irmik
Un (1.5 su bardağı)
Ceviz (1 kase) dövülmüş ceviz
Tarcın (2 çay kaşığı)
Kabartma tozu (1 paket)
Üzeri için: Antep fıstığı




Şerbet Malzemeleri

340 gram şeker (2 su bardağı)
500 gram (2 su bardağı) su
limon (1 dilim)

Havuçlu Şambali Tarifi

Karıştırma kabına yumurtaları kıralım üzerine şekeri ilave edelim ve çırpalım. Daha sonra havuç rendesini ilave edelim yağı da ilave edelim karıştırmaya devam edelim. Son olarak, irmik, ceviz, kabartma tozu ve unu ekleyin. Unu yavaş yavaş eklemenizi öneririm. Kıvama gelince un eklemeyi bırakın, kıvamı kek kıvamından azıcık daha katı olacak ama fazla değil. Yağladığımız büyük boy borcama harcı dökelim ve 175 derecelik ısıda üzeri kızarana kadar pişirin.
Şerbeti için şeker ve suyu tencereye alalım karıştırarak kaynatalım, kaynadıktan sonra kısık ateşte limonu ilave edip 5-6 dakika kaynatıp ocaktan alalım.
Soğuk şambaliye sıcak şerbeti döküp, şerbeti çekmesini beklemeli daha sonra servise sunabilirsiniz.

28 Aralık 2016 Çarşamba

Bakarsınız Yol Olur, Niyet Olur, Hallolur



Hiç bir zaman kafasında kırk tilki dolanıp, kırkının da kuyruğu birbirine değmeyen bir tip olmadım. Bu tamamen yaradılış bence.. Yani kafamda tilki olduğundan bile emin değilim doğrusunu isterseniz.😊
Bence entrika zekası denilen bir şey var, o doğuştan sizinle veya değil. Bende kesin yok.
Ama buna rağmen bazen kafamın içini, yağmurlu bir Cuma günü ,iş çıkışı saatinde İstanbul trafiği gibi hissediyorum..😊
Hani çok fazla araba dip dibedir ve kilit olur, ilerleyemez ya..
Arabaların içinde fenalık geçiren insanlar, duraklarda otobüs veya dolmuş bekleyen yorgun argın vatandaşlar, korna sesleri, sabırsızlık , gerilim..
Bir yere acilen yetişmeniz gerekiyordur, ama yetişemezsiniz, ona yetişemedikçe, yeni bir yere daha gecikirsiniz, domino taşı gibi, üst üste yığılır da yığılır.
Hah işte, aklım da öyle oluyor resmen..
Hani zaten kilit olmuş caddeye, tali yoldan bir araba daha dalar.. İçinizden “Girmee, girmeee, geri vitese tak, çık burdan..” dersiniz, öyle oluyorum..
Keşke düşüncelere de söz geçirebilsek, zihnimizin bir kapısı olsa, her düşünce önce kapıyı çalsa : “Üzgünüm, bugün için doluyuz, sizi içeri alamıyorum, yarın gelin..” dese birisi..
Ya da bir tahliye hortumu olsa da bir takım gereksiz düşünceleri atabilsek dışarı.. Yer açılsa yani..
Dikkat ediyorum, ne zaman aklımda böyle adım atacak yer kalmasa, benim cep telefonu da tıkanıyor. Bir düğmeye basıyorum, 5-10 saniye sonra komut alıyor. Misal mesaj yazıyorum, bir kısacık cümle neredeyse 5 dakika sürüyor, var ya, afaganlar basıyor içime..
Sonunda bir program buldum. Temizlik yapıyor.
Diyor ki, bilmemkaç mb gereksiz dosya var, kapatayım mı?
” Hah, kapat hadi koçum benim “ diyorsunuz, fıııırt diye kapatıyor. Geride ha bire tekrar tekrar açılan birkaç uygulama varmış, kapatıveriyor onları bir seferde.. Telefoncuk da sayıyla kendine geliyor.
Ya , bundan kesin zihnime de lazım dedim geçen gün. Geride sürekli ha bire açılan birkaç dosya var, düşünmeyim diyorum, düşünmeden edemiyorum. Ne zaman açılsa başıma dert açıyor. Onlar açıkken diğer sayfalara bakamaz oluyorum üstelik. Kapattım bu defa diyorum.. arkamı bi dönüyorum, tık, tekrar açılmış..
Yani düdüklü tencere değil ki anacım, aç düdüğünü, fısss diye boşalsın...
Ne garip değil mi, insan bedenini dinlendirebiliyor, ama zihnini dinlendirebilmek en zor zanaat..
Hacıyatmaz gibi mübarek.. Dinlen diyorsun, dikilip duruyor..
Bugün bir ara sessiz bir odaya geçtim. Gözlerimi kapattım.
Dedim ki zihnime, “Hadi gel, seninle soru cevap oynayalım.”
-Şu anda ne istiyorsun? –Sukunet.. – Ne yapsan sakin olurdun? –Doğa beni sakinleştirebilirdi, ama hava soğuk. – Peki, hayal edebilsen, nerede olmak isterdin? –Bir Monet resminin içine girmek isterdim. – Hah işte, bana bunlarla gel. Tamam, hangisi olsun, seç bi tane.
Ve seçtim.. Monet ile ilk tanışmamı sağlayan resmi. Pek severim onu..
O ayçiçekleriyle dolu yoldan yürümek öyle kolay oldu ki anlatamam size..
Üstümde yazlık bir elbise ve ayaklarımda şıpıdık terliklerle.. Başımda kocaman gölgelikli beyaz bir şapka. Elimde kitabım..
Yürürken ayağımın altında ezilen otların çıtırtısını bile duyuyorum.. Yüzüme hafif hafif vuran, mis kokulu bir meltem, arıların vızıltısı, kuşların cıvıltısı, yaprakların hışırtısı..
O yolun sonunda bir taş ev var. Evde sevdiklerim.. Pişen yemeğin kokusu, tavadaki yağın cızırtısı, tencerenin kenarına vurulan kaşığın tak tak sesi, uzaktan uzağa gülüşmeler, mırıltılar..
Evin dışında ulu çınarların gölgesinde, yemyeşil çimenlerin üstünde bir rahat bahçe koltuğu var. Yeşil kalın çizgili. Hemen yanında bir sehpa. Sehpa da bir kocaman sürahi, içine taze nane atılmış mis kokulu limonata.. Şık bir bardak. Bir küçük tabakta birkaç güzel kurabiye..
Oraya oturup başımı geriye yaslıyorum. Gözlerimi yumup epeyce bir süre o sesleri, o kokuları içime çekiyorum. Uyukluyorum biraz, dünyanın en rahat, en huzurlu şekerlemesini yapıyorum. Dala dala, tatlı tatlı.. Göz kapaklarımdan melekler öpermiş gibi..
Gözlerimi açtığımda dizime konan rengarenk bir kelebekle karşılaşıyorum.. Uçup gitmeden önce kendimden geçerek hayran hayran seyrediyorum onu.. Uçuşu bile zarif, süzülüp gidiyor ileri doğru..
Ben de kitabımı okuyorum mest olarak. Elimde limonata bardağı ile.. Sayfaların arasına düşen bir kaç kurabiye kırıntısını yere silkeliyorum. Hemen iki çalışkan karınca gelip yükleniyorlar onları.. Çalışkan çalışkan, acele acele taşıyorlar . Benim için sadece bir kırıntı olan şeyin, onlar için kocaman bir nimet haline gelişini izliyorum..
Hafif bir müzik geliyor evden.. Çok hafif ama.. Piyano sesi.. Birilerinin parmakları tuşların üzerinde uçuşurcasına.. İçimi çekiyorum mutlulukla.. Ulu çınar’ın yemyeşil yapraklarının arasından elime düşen bir ışık huzmesini hayran hayran izliyorum.. Başımı kaldırıp yukarı bakıyorum..
Çok severim zaten , bir ağacın altına geçip, başımı göğe kaldırıp, yaprak ve dallarının arasından gökyüzüne bakmayı.. Kendinizi hem çok yüce, hem de çok küçük hissedersiniz. Garip, ama acaip güzel bir histir..
Aklıma Halil Cibran’ın deyişi geliyor: “Ağaçlar, toprağın gökyüzüne yazdığı şiirlerdir”.. Şiir okumak gibi bir şey , ağacı böyle sevmek..
İlerde bir yerde bir küçük göl var, biliyorum. Yerimden kalkıp o gölün kenarında yürüyüş yapıyorum biraz.
Gölün üstünde olağanüstü zarif , kar beyaz kuğular yüzüyor.
Gözüm onların yüzerken oluşturduğu halkalara takılıyor. İç içe içe büyüyerek genişleyen..
Göl yeşil, yemyeşil.. O sudaki halkalar daha koyu bir yeşilden.. Halkalar genişledikçe göl de büyüyor sanki..
Sonra ben, göle, yaprağa, güneşin ışığına, çimenin yeşiline, doğanın her zerresine karışıyorum.
Açtım gözlerimi.. Bir hafiflik, bir hafiflik.. Tüy olmuşum uçmuşum sanki.. Zihnim de bir tertip, bir düzen.. Her şey yerli yerinde. Ne eksik, ne fazla..
Aaa dedim, ben bunu niye sık sık yapmayayım ki? Altı üstü, günde bir on dakika gerekir. Seç istediğin resmi, gir içine, bak keyfine..
Diyeceğim o ki, “Aklınıza gelen güzel şeyleri dillendirin. "Bakarsınız yol olur, niyet olur, hallolur"

Bige Güven Kızılay

Cilt Lekelerine Yoğurt Maskesi



Evde hazırlanılan maskelerimiz devam ediyor, bu gün yoğurt ve karbonatla hazırlanılan bir maske vereceğiz sizlere. Yüzümüzde olan renk farklılıklarına, cilt  lekelerine, siyah noktalara ve izlere iyi gelen bu maskeyi haftada bir kez yapmanız yeterli. Hassas ciltlere ve kuru cilde sahip olanlara önerilmez, aynı zamanda ciltte sivilce, uçuk var ise uygulama yapmamanız önemle duyurulur.

Bu maskenin faydalarından söz etmek istersek:
-Ciltteki ölü hücreleri temizleme özelliği vardır.
-Evde hazırlayacağınız doğal  peelingdir.
-Lekelerde gözle görülür azalma yapar.
-Siyah noktalardan kurtulabilirsiniz.

Cilt Lekelerine Yoğurt Maskesinin Malzeme Listesi

1 çorba kaşığı, yoğurt
1 çorba kaşığı karbonat

Cilt Lekelerine Yoğurt Maskesi Nasıl Yapılmalıdır?

Cam bir kasede, yoğurt ve karbonatı karıştırın. Kıvama gelince, kıvamı krem şanti gibi olacak. Hazırladığımız maskeyi dudak ve göz çevresi dışında tüm cilde sürün. Bu sırada cildiniz temiz olmalı, eğer tüm cilde uygulamak istemiyor sadece lekeli bölgeye de uygulayabilirsiniz. Maske kuru ve hassas cilde uygulanmasını önerilmese de lekelerden kurtulmak isteyen bu cilde sahip kişiler 5 dakikadan sonra yıkamasını öneririz.
Yağlı, normal ve karma ciltler 25-30 dakika maskeyi yüzünde tutabilir. Süre sonunda kuruyan maskeyi elinizle yavaş yavaş çıkarabilirsiniz. Siyah nokta ve ölü hücreler bu şekilde temizlenecek. Temizlemek için önce ılık su ile cildinize uygun bir jel ile temizleyin. Daha sonra soğuk su ile yüzünüzü yıkayın şok etkisi yapmalı soğuk su. Soğuk su aynı zamanda gözenekleri kapatır cildinizi daha diri gösterir.

27 Aralık 2016 Salı

Yoksa, yoksa sende mi UNUTTUN beni bey…?

Yoksa, yoksa sende mi UNUTTUN beni bey…?


Bi ninenin ölmüş eşine mektubu :
Son GÜNLERDE; bir surat bir surat ki GELİNDE, çayımı bile yarım dolduruyor BEY. Allah'tan KULAKLARIM ağır işitiyor da, duymuyorum ne söylediğini…!
Ama yinede HİSSEDİYORUM..! Beni, bu evde galiba istemiyor artık. Hey gidi günler heeey…!
OĞLUNU bilirsin, vur kafasına al lokmayı. İki ara bir derede ne yapsın…? ANA bu, atsa atılmaz; satsa satılmaz.Bana artık gizli gizli sarılıyor bey...!
Dün akşam, UYURKEN öptü beni biliyor musun? Nasıl ağırıma gitti nasıl…! Artık AKİDE ŞEKERİDE getirmiyor.
Hani dişlerim yok ya, güya yerken garip sesler çıkarıyormuşum da; çocuklar İĞRENİYORMUŞ benden. Yok; vallahi yalan bey, hiç yapar mıyım ben öyle şey..?
GELİN; çocuklara masal anlatmamı da yasakladı. Üstelik seninle konuşuyormuşum diye, duvardaki resmini bir yere sakladı. Olsun, koynumdaki resminden haberi bile yok..!
Yine de BEDDUA edemem bey, oğlumun karısı; torunlarımın anası o…! Geçenlerde üst KOMŞULAR geldi. Ne konuştuklarını duymayayım diye, kapıyı üstüme kilitledi.
Duymadım, duyamadım; lakin hissettim. DÜŞKÜNLER EVİNE yatıracaklarmış önümüzdeki ay beni. Ne yalan söyleyeyim epey ağırıma gitti, epey…!
Ha, SEN ne diyorsun bey..? Hani bir görünsen OĞLUNA…! Ne de olsa babasısın, seni dinler. Bu odada oturur, vallahi hiç dışarı çıkmam. Akide şekeri de istemem. MASALDA anlatmam artık çocuklara.
Ne olur, AYIRMASINLAR beni bu evden. Yaşayamam, nefes bile alamam. Sana ait anılardan uzak ne yaparım ben, ne yaparım..?
Şu camın PERVAZINDA hayalin durur, çekmecelerde el izin. BASTONUN hala duvarda asılı. İstemiyorlar beni artık, istemiyorlar hasılı...!
HEY GİDİ GÜNLER HEY..!Hani DİYORUM, bir çağırsan..!
Yoksa, yoksa sendemi UNUTTUN beni bey…?

ALINTI

OKUYUP BEĞENDİYSENİZ FACEBOOK’TA ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞMAYI UNUTMAYIN!

Çikolatalı Ağlayan Pasta Tarifi


Allah gülmekten ayırmasın..😊 diyelim öncelikle...Merhaba bu gün sizlere Çikolatalı Ağlayan Pasta Tarifi vereceğim. Çikolatalı Ağlayan Pasta diğer pastalara oranla yapımı daha basittir. Ancak yine de sizlere bazı püf noktalarından bahsetmek isterim, malzemelerimiz taze olmalı, yumurtanın oda ısısında olması da çok önemli. Kuru malzemelerini önce birbiri ile harmanlayarak daha sonrada eleyerek harca katmanız daha iyi kabarmış bir kek elde etmenizi sağlayacaktır. Keki fırından alır almaz sütü dökeceksiniz bu ayrıntıda çok önemli. Kürdanla delmemizin nedeni sütü iyi çekmesini sağlamak için. Bu nefis tarif için, okumaya devam edin, kolay gelsin öptüm 💋 yapanlardan yorum bekliyorum...
 Çikolatalı Ağlayan Pasta Tarifinin Malzeme Listesi
4 tane oda sıcaklığında yumurta
1 su bardağı, toz şeker
Süt (4 yemek kaşığı)
Kakao (4 yemek kaşığı)
Un (1 su bardağı)
Kabartma tozu (1 paket)
Vanilya (1 paket)
Krema malzemeleri:
Soğuk süt (1 su bardağı)
Krem şanti (1 paket)
Keki ıslatmak için
1 su bardağı ılık süt
Çikolatalı sos için:
Süt (1 su bardağı)
Toz şeker (3 yemek kaşığı)
Kakao (1 yemek kaşığı)
Nişasta (1 tatlı kaşığı)
Çikolata (200 gram)
Süslemek için
Antep fıstığı (toz)

Çikolatalı Ağlayan Pasta Tarifi
Öncelikle yumurta ve şekeri çırpmak için karıştırma kabına yumurta ve şekeri alalım. Köpük küpük olana kadar çırpalım. Üzerine 4 yemek kaşığı sütü ilave edelim, 4 yemek kaşığı kakaoyu ilave edelim düşük devirde karıştırın. Daha sonra 1 su bardağı unu ilave edelim vanilya ve kabartma tozunu da ilave edelim tekrar düşük devirde karıştıralım. Kek harcımız hazır hafifçe yağladığımız dikdörtgen borcama kek harcını dökelim. Önceden ısıtılmış 170 derecelik ısıda yirmi-yirmi beş derece pişirelim. Kek piştikten sonra kürdanla her tarafını eşit bir şekilde delelim önceden ılıttığımız sütü kekin üzerine dökelim. Her tarafını ıslatacak şekilde olmalı, bir kenara sütü çekmesi için bırakalım. Biz bu arada krem şanti yapımına geçelim, bir kaseye 1 su bardağı soğutulmuş süt ve toz krem şantiyi alalım karıştıralım bir süre çırpalım ve buzdolabında 5-6 dakika dinlendirmek için bırakalım. Krem şanti dinlenirken biz çikolatalı sosunu hazırlayalım. Bir tencereye sütü alalım üzerine sos malzemelerini koyalım (çikolata haricinde) Malzemeleri sürekli karıştırarak muhallebi kıvamına gelene kadar pişirelim. Muhallebi kıvamına gelince ocağın altını kapatalım çikolataları ilave edelim karıştırarak çikolataların erimesini ve sosun soğumasını sağlayalım. Tamamen soğuması için bir kenara sosu alalım. Krem şantiyi 5 dakika dinlendirdikten sonra çıkarıp, kekin üzerine eşit bir şekilde yayarak sürüyoruz. Üzerine soğumuş çikolatalı sosu döküp krem şanti gibi eşit bir şekilde yayıyoruz kekin üzerine. Tekrar 10-15 dakika kadar dinlendirelim pastayı, üzerinde ki sosunda donması için. Süre sonunda keki keserek servise hazırlayabilirsiniz.Üzerine antep fıstığı serpip servise sunabilirsiniz. Afiyet olsun efendim...

Evinizdeki Eski Sehpayı Yenilemenin Basit Yolları

Evinizdeki eski sehpayı yenilemenin basit yolları ;


Bir çoğumuzun evinde kıyamadığımız ancak yıpranan eskiyen eşyalarımız vardır. Ancak gücün önüne engel yok yeter ki isteyelim. Sizlerinde evinde eskiyen sehpalarınız var ise benim hazırladığım ahşap boyama ile sizde harikalar yapabilirsiniz.

Evet gerekli malzemelerimiz nelermiş bir bakalım.

Rıch parlayan yüzey astar
Rich akrilik boyası
Rich parlayan vernik
Fırça
Ve dilediğiniz desende dekupaj kağıdı


İlk önce sehpamıza astarı atıyoruz zımpara yapmadan. Astar boyanın en iyi özelliği zımparaya ihtiyaç duymadan yapılmasıdır.

Sürdüğümüz astar boya kuruduktan sonra boyayı su katmadan üç yada dört kat sürüyoruz. Hatta her bir katta bir gün beklerseniz iyi olacaktır.

Boyama işlemini bitirdiyseniz bu şekilde haliyle vernikleyebilirsiniz.

Vernik çalışmasını açık havadar bir ortamda yapılması uygun olacaktır. Yada istediğiniz bir şablonu yapıştırdıktan sonra vernikleyebilirsiniz.

26 Aralık 2016 Pazartesi

Tava Ciğer Tarifi



Yeni yıl değince aklıma çocukluğumun yılbaşı gecesi eğlenceleri gelir. Biz çocuklar için, sofrada pasta varsa daha sonra da tombala oyunu oynanıyorsa yılbaşı oluyordu. Bir kaç aile toplanır, Yapılacaklar listelenir her aileye belli bir şeyler düşer, Ayşe hanım, ana yemeği yapar, zeytinyağlıları bir kişi yapar, Tatlıyı da bir kişi yapar sonra toplanılır, gönül sohbet ister kahve bahane gibi.. Tek kanal televizyon, yetmiyor gelsin tombalalar, gitsin bilmeceler. Yanlış anlamayın her oyuna herkes dahil, küçük büyük yok. Rahmetli babam zeki bir adamdı şehirler arası yolculuklarında o zamanın organizasyonu olarak bilmeceler sorarlarmış yolculara yolun uzunluğunu hissettirmemek için yolculara. Ödülleri dahi vardı, o da yıl boyu saklar o gece herkese sorardı..Ne güzel günler yaşamışız şükürler olsun.. Lafı fazla uzatmadan tarife geçeyim. Yeni bir yıla günler kala yeni yıl sofranızı lezzetlendirecek bir tarif ile sizlerleyiz. Bu ara sıcak tarif sizi ana yemeğin yanında adeta yardımcı yemek kadar kurtarıcı bir sunum olacak. Tabii siz salatalarla sofranızı yinede güçlendirin. Kolay gelsin, bu yıl sanki iyi dileklere ülkece ihtiyacımız var. Umarım gelecek yıl, savaşlar ve akan kanlar dursun..


Tava Ciğer Tarifinin Malzeme Listesi

2 orta boy patates – küp doğranmış
Kızartmak için sıvı yağ
500 gram dana ciğer
Tereyağı, 3 çorba kaşığı
Zeytinyağı 6 çorba kaşığı
Soğan 1 tane
Sivri biber, 2 tane
Tuz, karabiber, kekik. Arzuya göre sumak
Taze soğan, 2-3 tane


Tava Ciğer Tarifi

Önce patatesleri soyalım, küp doğrayalım, bir tavada kızartalım servis tabağına alalım. Başka bir tavada halka halka doğranmış kuru soğanı 1 çorba kaşığı zeytinyağ ile soteleyelim. Daha sonra üzerine doğranmış biberleri ilave edip kavurmaya devam edelim. İrice doğradığınız taze soğanları ilave edelim biraz daha kavurup tavayı ocağın üzerinden alalım. Bir tabağa alalım karışımı, daha sonra kullanmak üzere tavayı ocağın üzerine bırakın.
Küp küp doğrattığımız dana ciğerini bir poşete koyduğumuz unun içine atalım. Poşetin ağzını kapatıp ciğerlerin her yerine un gelecek şekilde alabora edelim poşeti. Daha sonra ciğeri bir tabağa alalım, tavaya tereyağı ve zeytinyağ ekleyelim yağ ısınınca ciğeri ilave edelim. Ciğerler pişene kadar kavuralım, baharatlarını ilave edip karıştıralım bir kaç dakika baharatları özümlemesi için kavurma işlemine devam edelim ve ocağın üzerinden alalım. Üzerine kızarmış patatesi ve soğan ve biberleri ilave edip karıştıralım. Servis tabağına alalım, sunuma hazır afiyet olsun...


Adam Gibi Adam Olmak

Adam Gibi Adam Olmak


Efsane Vali Aydın Valiliği’ne atandığında, henüz üç dört günlük vali iken Nazilli SSK Hastanesi ile ilgili bir şikayet kulağına çalınır…

Hiç vakit kaybetmeden hastaneye tebdil-i kıyafet gelir. Acil bölümünden girer.

Oradaki görevli bir hemşireye der ki “Başhekimin odası nerede?” Hemşire şöyle bir bakar Yazıcıoğlu’na. Tanıyamaz tabi. Küçümseyici bir ses tonuyla:

” Üst kata çık, koridorun sonundan sağa dön, sondaki oda” der. Yazıcıoğlu üst kata çıkar. Başhekimin odasını bulur. Kapısı açıktır ama başhekim odasında yoktur. İçeri girer. Tam o sırada başhekim gelir. “Buyrun ne istiyorsunuz ?” diye sorar. Yazıcıoğlu, rahatsız olduğunu, tedavi olmak istediğini ama parası olmadığını söyler.

Başhekim kendisine “Burası hayır kurumu değil, paran yoksa tedavi olamazsın” der. Yazıcıoğlu, “Devletin görevi vatandaşına bakmak değil mi doktor bey ?” der. Başhekim sinirlenir ve Yazıcıoğlu’nu odasından kovar. Sessizce aşağı iner, hastanenin iki sokak arkasında bekleyen makam aracına biner, arabada onu bekleyen yardımcısına “Gerekli yazışmalar hemen bugün yapılsın yarın görevden alınma yazısını kendisine bizzat ben vereceğim” der…

Ertesi gün bu sefer resmi giyimli, kıravatlı, takım elbiseli olarak gider hastaneye…

Elinde rulo halinde bir kağıt…

Bu sefer makam aracı hastane girişine kadar gelir…

Herkes şaşkındır…

Dün gördükleri yamalı pantolonlu, kasketli, yırtık gömlekli adam meğerse yeni atanan Aydın valisiymiş…

Vay be ! der görevliler…

Hiç vakit kaybetmeden başhekimin odasına çıkar…

İçeri girer…

Başhekim dona kalır…

Siz ? Ama siz ? der…

Bugün itibariyle başhekimlik ünvanından azledilmiş bulunmaktasınız der, elindeki görev azli belgesini uzatır ve ayrılır hastaneden…

Senin gibiler bu memlekete üç beş gömlek fazla geldi sn. valim…

Mekanın cennet olsun…

ALINTI

OKUYUP BEĞENDİYSENİZ FACEBOOK’TA ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞMAYI UNUTMAYIN!

Keçeden Kırlent Yapılışı

Keçeden Kırlent Yapılışı 


Şık ve Harika keçeden kırlent modelinin yapılışı sizlerle birlikte . Keçe hem şık tasarımlara imza atıyor hem de birçok şeyi yapmamız mümkün . Evinizdeki koltukların üzerinde Harika duracaktır emin olun . Balkonlara ve divanların üzerinde de şık bir görsel olacaktır.

Kafes şeklinde keçeden kırlent yapılışı ;

45 x 45 ebatlarında istenilen renkte iki parça keçe ve 21-22 cm uzunluğunda uzun olacak şekilde keçeden şeritler hazırlıyoruz. Ardından hazırlanan şeritleri 45 cm olan keçenin üzerine görselde gördüğünüz gibi dikiyoruz.



Desen verme çalışması şimdi başlıyor . Resimde görüldüğü gibi bir birlerine çaprazlayarak çaprazlanan yerlerden dikiyoruz.



Ve sıra başındaki şeritleri fotoda ki gibi katlayıp dikiyoruz . Kırlentin ön kısmını tamamalamış olduk.



Önünü tamamladıktan sonra diğer kecemizi ters tarafından üç tarafı dikiyoruz. Ardından ters çeviriyoruz.



Ve içine ya kırlenti yerleştirelim yada elyaf il dolduralım.



Ağız kısmını dikiyoruz ve kapatıyoruz.



Harika oldular ben bayıldım umarım sizde beğeneceksiniz.

 

Yaşlanmak İstemeyenler Yazımız Sizler İçin


Kuşburnunun mucizevi etkisi;
Kuşburnunun yaşlanma karşıtı olduğunu ve limona nazaran 60 kat daha fazla C vitamini içeriyor.
Hemen hemen her derde devadır kuşburnu ..
Dokudaki sertleşmelere ve kemik erimesinde etkin tedavide.
Ateşte ve genel yorgunluklarda ve ayrıca immün sisteminde güçlenmesinde .
İshal ve bağırsak hastalıklarının önleminin alınmasında.
Safra kesesindeki taşların önlenmesi tedavisinde .
Karaciğerdeki iltihaplanmanın giderilmesinde .
Gözleri kuvvetlenmesinde gece körlüğüne karşı önlem alınmasında
Grip hastalığının azaltılmasında ve üst solunum yolları öksürük gibi hastalıkların tedavisinde
Genel enfeksiyonel hastalıklarda kabızlıkta safra kesesi böbrek hastalığı ve mesane hastalıklarında.
En önemli bulaşıcı hastalıklarda ve romatizmada tedavilerinde.
Vücuttaki yaşlanmayı geciktirmede .
Kemiklerin kırılmasında vücuttaki bağ dokularını güçlenmesinde.
Kavramada böcek beyindeki fonksiyonları güçlenmesinde
Ayrıca stresin azaltılmasında etkili olarak bilinir..

24 Aralık 2016 Cumartesi

Eskiyen Bardaklarımızı, Nasıl Şık Bir Hale Getirebiliriz?



Eskiyen Bardaklarımızı, Nasıl Şık Bir Hale Getirebiliriz?
Kendin yap ta bugün, eskiyen bardaklar var. Çok kısa sürede, şık bardaklara sahip olabilirsiniz, nasıl mı? Yazının devamını oku...

Tecrübe ile sabittir bulaşık makinesi eski görünümlü yapıyor bardakları, birde tıpkı moda sektörü gibi bir moda anlayışı var cam eşyalarda. Bir akım doğuyor gecen yıl aldığınız mutfak eşyası eskiye düşüyor. Her ne kadar babaanneme anlatamadıysam da bu akımı 😊Eski görünümlü bardaklarınızı evimizde boyama tekniği işe daha şık ve yeni bir görünüme kavuşturabiliriz. Sprey boya ya da cam boyama ile harika bardaklara sahip olabilirsiniz. Sunumu ile şık masalarınızda yer alacaktır.
Sprey boya ile bardaklarımızı nasıl boyarız ;


Eski bardakları yenileme tekniği ; Evimizdeki eski bardaklarımızı boyama tekniği işe daha şık ve yeni bir görünüme kavuşturma yöntemi. Sprey boya yada cam boyama ile harika bardaklara sahip olabilirsiniz. Sunumu ile şık masalarınızda yer alacaktır.
Sprey boya ile bardaklarımızı nasıl boyarız ; Malzemeler; Evinizdeki eski cam bardaklarınız. Kalın şeritli lastik Sprey boya
Evinizde eskimiz çizilmiş bardaklarınızı seçiniz. Geri dönüşüm amaçlı cam bardağını alalım. Cam bardağına üzerine lastikleri sıralayalım. Değişim yapmak istediğiniz bardağı seçiniz.
Seçilen sprey boya ile bardağınızda hiç boşluk kalmayacak şekilde boyayalım. Ve boyadığınız bardakları bir saate yakın kurumaya bırakalım. Hiç dokunmayalım.
Ardından kuruyan bardaktan lastikleri çıkartalım. Eşsiz bardaklarımız hazır . Güle güle kullanın.

Kupalarımız Artık Daha Şirin Ve Şık

Kupalarımız Artık Daha Şirin Ve Şık 😉


Şıklıktan ve emek verilerek yapılan çalışmalardan hoşlanan arkadaşlar yazımız size göre. İstediğiniz tarzda hazırlayabilir, çok şık kupalar elde edebilirsiniz. Porselen kupalarınız düz örgü örerek tasarlayabilirsiniz .
Bardak ve kupalarınızı basit zincir çekimi ile başlayabilir yada şişte ilmek atarak başlayabilirsiniz.

Örgüden kupa kılıfı hazırlanışı ;
4,5 mm şişle ip kullandık. Modelimizi bir ters bir düz olacak şekilde örebiliriz. Ön ve arka için tam 33 ilmek atıyoruz. Bir ters ve bir düz şeklinde üç yada dört sıra lastik oluşturuyoruz. Ardından 9,5 cm olacak şekilde örüyoruz. Lastik bitikten sonra bir sıra ters bir sıra düz örüyoruz.
Verilen ölçüler değişebilir. Kolları için şiş örgü içi. Sihirli halka yapıyoruz . On tane ilmek atıyoruz . Ardından beş sıra örelim. Eksiltme yapalım ve eldiven şeklini vereceğiz.
Sizlere verdiğim birkaç tane aynı şekilde örülen farklı modeller vereceğiz. İsteğinize göre düz örgü ile farklı şekiller hazırlayabilirsiniz. Cep yapabilir süsleyebilirisiniz.

Tüm fotoğraflarımızın büyük halini görebilmek için aşağıdaki fotoğraflardan birine tıklayarak GALERİMİZE gidebilirsiniz…


[gallery columns="6"]

23 Aralık 2016 Cuma

Renkli Mutfaklar



Biz kadınlar için evin en güzel yeri mutfaklar dır, en azından benim için öyledir. Ailece yemek yediğimiz, en koyu sohbetlerin bu alanda yapılması benim için bu alanı evin diğer bölümlerinden daha kıymetli yapmakta. Bu alanda kendimi yansıtmayı çok seviyorum. cıvıl cıvıl bir mutfak kimin hoşuna gitmez ki zaten. Bu sıralar renkli mutfak çılgınlığı var bu tasarımın mimarları da Türk kadınları. Geçtiğimiz günlerde Instagram’da ev kadınları kendi düzenledikleri mutfaklarını #renklimutfaklar etiketiyle paylaştılar. Bu sıralar bu akım ev hanımları arasında çok popüler. Bu birbirinde zevkli ve yaratıcı fikirler bir çok kişiye esin kaynağı oluyor. Ev eşyalarınızı değiştirmek zorunda da değilsiniz, örneğin beyaz olan buzdolabınızı Yapışkanlı folyo ile kaplayarak istediğiniz renkte yapabilirsiniz. Bu yapışkanlı folyolarla mutfağınızı baştan aşağıya değiştirme imkanınız da var.
Renkli mutfak aksesuarı alarak mutfağınıza son dokunuşlar yapabilirsiniz. Sizlere vereceğimiz dekorasyon örnekleri ile sizlere esin kaynağı olmak dileği ile…DİĞER RESİMLER İÇİN TIKLA

22 Aralık 2016 Perşembe

Malatya Usulü Sıkma Köfte Tarifi

Sıkma köfteyi yarma ile yapmanız gerekmektedir, tabii bulamazsanız köftelik bulgurla da yapabilirsiniz. Eğer köftelik bulgur kullanacaksanız, un kullanmanız gerekmektedir. Arzuya göre sosunun içine kıymada ekleyebilirsiniz, ancak ben annemin reçetesinden aldım bu tarifi. Daha önce de belirttiğim gibi bizim evde bulgurla yapılan yemekler çoğunluktaydı. Hele ki köfteler, 100 yakın köfte tarifi var annemin tariflerinin arasında. Ve bu tariflerin yapılışında yarma mutlaka var. Yani anlayacağınız bizde ister etli köfte olsun veya sebzeli köfte olsun pirinç yerine bulgur kullanılırdı. Pirinç pilavı da çok lezzetli olurdu annemin ancak pek nadir yapılırdı evimizde. Sosuna lezzet veren baharatlardır, bu yüzden baharatları es geçmeyiniz.

Malatya Usulü Sıkma Köfte Tarifinin Malzeme Listesi

Yarma (3 su bardağı) Eğer bulamazsanız köftelik bulgur (2 su bardağı)
Köftelik bulgur kullanacaksanız (5 yemek kaşığı) un
Su, ıslatmak için (1.5 su bardağı)
Tuz
Karabiber, yarım tatlı kaşığı
Pulbiber yarım tatlı kaşığı
Kimyon
Yoğururken elinizi ıslatmak için, bir kase su

Sıkma Köfte için sos malzemeleri

Domates salcası, 2 yemek kaşığı
Soğan, 2 tane
Sivribiber (4-5 tane)
Maydanoz (yarım demet) Reyhan daha çok yakışıyor
Tereyağı, 2 çorba kaşığı
Zeytinyağı, 3 çorba kaşığı
Tuz ve arzu ettiğiniz baharat çeşitleri

Malatya Usulü Sıkma Köfte Tarifi

Önce köftelik bulgur ile yapacağınız sıkma köfteyi vereceğim sizlere daha sonrada yarma ile olanı vereceğiz aslında tek fark köftelik bulgur ile yapacaksanız, sıcağa yakın bir su ile ıslatalım bulguru su bulgurun üzerini geçmeyecek şekilde olmalı. Daha sonra üzerini örterek 15 dakika bekletelim. Daha sonra, unu serperek yoğurma işlemine başlayalım ve aşamadan sonra yarma ile yapılanla aynı işlemi uygulayacağız. Yarma ile yapıl ise, önce geniş bir kapa yarmayı koyalım yavaş yavaş su ilave ederek köftenin hamurunu hazırlayalım. Daha sonra fındık büyüklüğünde parçalar koparıp önce elimizde yuvarlayalım daha sonra üzerine bastırarak yassı minik köfteler yapalım. Köfteleri yaptıktan sonra büyükce bir tencereye 3 litre suyu alalım tuzunu ilave edip kaynamaya bırakalım. Biz bu arada sosunu hazırlayalım.
Sos malzemesini hazırlamak içinde yemeklik doğradığımız soğanı yağ koyduğumuz bir orta boyda bir tencereye alalım ve sote yapalım. Daha sonra üzerine doğranmış sivribiberi ilave edelim biberleride soğanla birlikte soteleyelim. Domates salçasını ilave edelim domatesin çiğ kokusu gidene kadar kavuralım bu arada tuz ve baharatlarını ilave edelim. Ve sosu ocaktan alalım, bu arada haşlanan köftelerimiz eğer üste çıktı ise pişmiş demektir süzgeçe alalım haşlanan köfteleri süzdükten sonra sosun bulunduğu tencereye dökelim ve kısık ateşte köfte ve sosu buluşturalım. Bu aşamada 7-8 dakika kavrulması yetecektir. Ocaktan aldıktan sonra Sıkma köfteleri servis tabağına alalım maydanozla süsleyip servis edelim. Afiyet olsun.

Ojenin Farklı kullanım Alanları

Ojenin Farklı Kullanım Alanları


Makyaj aynamızın önünde duran ojelerinizle sadece tırnaklarınızı renklendirmezsiniz. Bir çok alanda kullanıldığını keşfettik inanın şaşırdık,

örneğin kirbitlerde nemlenmeyi önlemek için kullanabiliriz. Uçlarına az bir şey oje sürmek uzun süre dayanmasını sağlayacaktır.

Ojeden yine, priz vidalarını sağlamlaştırmak için faydalanabilirsiniz. Oje bir kat sürüldüğü zaman vida oraya sabitlenir ve can sıkıcı gevşemeleri yaşayamazsınız.

Hepimizin taklit takılarımız vardır, bu mücevherlerin zaman içinde renklerinde bozulmalar meydana gelmektedir. Bu bozulmaları yaşamamak için ilk aldığımız zaman üzerine bir kat oje sürmeniz nahoş olaylar yaşamamızı önleyecektir.


Çok sık yaşadığımız sorunlardan bir tanesi de, özellikle çocuklarımızın bağcıklı ayakkabılarında yaşarız bu sorunu. Bağcıklar bir kaç kullanımdan sonra sökülmeler başlayacaktır, sizde doğal olarak yeni bir bağcık almak zorunda kalacaksınız. Sorunda burada başlıyor, botun veya ayakkabın rengine göre bağcık arada bu. Bu sorunu yaşamamak için ilk aldığımız zaman bir kat oje sürererek bu sorunu ortadan kaldırırız.


Hemen hemen hepimizin başına gelen, anahtırlığımızda ki anahtarın hangi kapıya ait olduğunu bulmak için bazen tüm anahtarları denemişliği vardır bir çoğumuzun. Buna da çok pratik bir çözüm üretebilirsiniz, her anahtarın rengini farklı yapabilir zamandan kazanabilirsiniz.



İğne ve iplikle haşır neşirseniz, bu önerimiz çok işinize yarayacak. Çok az oje sürerek ipi iğnenin gözünden rahatlıkla geçirebilirsiniz.


Kilotlu çorapların o kaçık görüntüsünden hepimiz nefret ederiz. Hele bu kaçma olayı, olmayacak yerlerde meydana geldiyse çok can sıkıcı bir duruma düşeriz. Eğer çantanızda oje varsa bir geceyi çok rahat kurtarabilirsiniz. Çorap kacığının ilk başlayan yerine az bir şey sürerseniz aşağıya inmesine engel olursunuz. Bu işlemi bir tuvalete gitme olayı ile çözebilirsiniz.


Alerjik Reaksiyon Koruyucusu olarakta kullanabilirsiniz, parlatıcı sürerek cildiniz ile temasını keserek. O çok severek taktığınız, altın, gümüş takılarınızı rahatlıkla takabilirsiniz.

Halı kokuları İçin

Halı kokuları İçin


Halı kokusunu gideren yöntem


Halıları ilk aldığımızda garip bir kokusu vardır, tahtsız edici olur bu koku. Yaz olsa havalandırırız, havalar soğuk olunca camı pencereyi de açamıyoruz doğal olarak. Ev kokularını da ben asla önermiyorum, bana göre para vererek kendimizi zehirliyoruz. Doğal yöntemlerle yok etmek en iyisi. Bu yazımızda bu konuya değineceğiz, çok doğal bir yöntem vereceğim sizlere.
Evdeki rahatsız edici şeylerden birisidir halılardaki kokulardır. Bir çoğumuzu ilgilendiren önemli bir konudur. Hayatımızda büyük bir yere sahip olan halılar salonda oturma odalarımızda yatak odası be çocuk odasında yerini alırlar. Dolasıyla ev ortamında yerlerini fazlasıyla alırlar.
Durum böyle olunca bizde bizlerde evimizde yeri önemli olan halılarımızın memnun olmak isteriz doğal olarak. Bir leke yada koku istemeyiz. Sizlere hazırladığımız yazımızda sizlere göre . Halılardaki kokular nasıl gideririz?

Yeni halı kokusu nasıl gider;


Yeni alınan halıların kendine has kokuları vardır. Bazen havalandırılmak kokunun giderilmesine yeterli olmaz. Bazen kazalarla evdeki halılara birşeyler dökülür. Aslına bakarsanız halıya bakım yapmak en iyisi , senede bir sefer halıyı yıkamak iyi olacaktır ama dışarıda yıkatmayı çok fazla önermiyorum. kullandıkları deterjanlar da bana göre bir kimyasal. Halıları yıkamaya verdikten sonra eve gelince halının üzerinde ki kokuyu da çıkarmak için günlerce havalandırdığım olmuştur. Temizlikte kullandığınız ürünler ne kadar doğal olursa o kadar sağlıklı oluruz.
Halılardaki kokuyu gidermek için karbonat ile hazırlanan mücizeyi denemelisiniz. Karbonat bir çok şeye iyi geliyor halınızın üzerine biraz karbonat dökerek en az yarım saate kadar bekleyin ardından elektrik süpürgesi ile süpürün . Halıdaki kokuların gittiğini göreceksiniz.

Okuyunca Çok Etkileneceksiniz

Okuyunca Çok Etkileneceksiniz


Yataktaki adam, başucunda bekleyen genç doktora:

– Allah senden razı olsun evladım! dedi.

– Benim için yurtdışından zahmet edip buraya kadar gelmeni, yaşadığım sürece unutmayacağım.

Ameliyat edilen kişi, büyük bir hastenenin başhekimiydi.Tedavisi ancak yurtdışında mümkün görülen hastalığı aniden artınca, doktor arkadaşları onun böyle bir yolculuğa dayanamayacağını anlamış ve kurtarma umudunun azlığına rağmen ameliyatı üstlenmeye karar vermişlerdi.Fakat o konuda sayılı bir uzman olan bu genç doktor nereden haber almışsa almış ve hızır gibi yetişip onu kurtarmıştı.

Yaşlı doktor, kendisine yapılan bu iyiliğe nasıl mukabele edeceğini bilemiyor ve hemen yanında oturan genç adamın ellerini sıkarcasına tutuyordu.Hayata yeniden dönmenin sevinciyle hiç durmadan konuşurken:

-Ameliyat için beni bayılttığınızda, her nedense gençlik yıllarıma döndüm, diye devam etti.

Henüz toy bir asistanken, anne karnındaki bir bebeğin ayaklarından sakat olduğunu anlamış ve onu bir şekilde yaşatmaktansa öldürmeyi düşünürken, kalp atışlarının duyup kıyamamıştım.O yavrunun yaşamasını istediğim için, Allah seni imdadıma göndermiş olmalı.

Genç doktor, ancak bir babanın evladına karşı gösterebileceği sıcaklıkla kavranan ellerini kurtarıp biraz geriye çekildi ve dizlerinden aşağısı “takma” olan bacaklarını gösterirken;

-Allah hiçbir iyiliği unutmaz efendim, diye gülümsedi. Kurtardığınız o çocuk bendim…

ALINTI

OKUYUP BEĞENDİYSENİZ FACEBOOK’TA ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞMAYI UNUTMAYIN!

21 Aralık 2016 Çarşamba

Tava Pizzası Tarifi



Çok kısa sürede pizza yapmak istiyorsanız, hani şu çat kapı gelen konuklarınız için. Ya da cay saatinde bir şeyler yapmak istiyorsanız, çok sevdiğiniz arkadaşınızla sohbetinizin yanında cayın yanında ikram etmek için. Tüm ailenin bir arada olduğu pazar kahvaltılarınız için, çayı ocağa koyduğunuz zaman, yapmaya başlarsanız. Çay demlendiğin de yapmış olursunuz, mis gibi bir ev yapımı pizzayı sevdiklerinizle paylaşırsınız. Kalın pizza sevmiyorum diyorsanız, ya da evde 32 cmlik bir tavam yok diyorsanız 2 tavada yaparsınız bol bereketli bir pizzanız olur.
Kolay gelsin, öptümmm 👄

Tava Pizzası İçin Malzeme Listesi (32 cmlik bir tava için)

Yoğurt (3 yemek kaşığı)
Yumurta (1 tane)
Kabartma tozu (yarım paket)
Tuz, şeker
Un (3 kahve fincanı)
Sıvıyağ (1,5 yemek kaşığı)

Sos Malzemeleri
Salça (domates) yarım yemek kaşığı
Zeytinyağı, yarım yemek kaşığı
1 tutam kekik

Üzerine koymak için 
Kırmızı biber (1 tane)
Biber (2 tane)
Sucuk dilimleri
Kaşar rendesi
İsteğe bağlı olarak, mantar

Tava Pizzası Tarifi

Hamur karıştırma kabına, yumurtayı kıralım, üzerine yoğurdu ekleyelim tuzu ve şekeri ilave edelim elimizle şöyle bir karıştıralım. Önce unun yarışını ekleyip karıştıralım, bu arada kabartma tozunu da ekleyelim ve yoğuralım. Kalan unu yavaş yavaş ilave edelim. Kıvamı yumuşak bir kıvam olacak, unu ona göre ilave etmeye özen gösterelim. Pişireceğimiz tavanın altını güzel bir şekilde yağlayalım ve hazırladığımız hamuru tavaya yayalım. Ben bu aşamada hafif hamuru pişiriyorum ki hamurlaşma yapmasın, siz pişirmeden de yapabilirsiniz. Daha sonra üzerine hazırladığınız sosu hamurun üzerine sürün ve rende yaptığımız kaşar peynir rendesini serpelim. Önceden hafif sotelediğiniz kırmızı biber, sucuk ve yeşil biberi dizelim ve kalan kaşar peyniri rendesini serpiştirin. Daha sonra kısık ateşte pişmeye bırakın. Bu aşamada ben yine dikkat etmenizi öneririm, çok kısık ateş olması gerekiyor.
Pişen pizzanızı dilimleyerek servise sunabilirsiniz.

Nasibin Önüne Geçilmezmiş

Nasibin Önüne Geçilmezmiş


Bir gün, adamın biri hanımı ile aksam yemeğine oturmuş. Bakmış her gün rutin yemekler,
-Avrat ,yahu yarın ben bir tavuk alayım da ,sen de pişir ,adam gibi bir tavuk yiyelim, bıktım bu yemeklerden. Demiş.
Karisi:
-Adam ne biçim konuşuyorsun, insan nasipse yiyelim der. Demiş.
Adam:
-Yahu avrat nasibi mi var bunun, ben parayı vereceğim , sen de pişireceksin o kadar. Kadın sesini çıkarmamış, ertesi gün kararlaştırdıkları gibi adam tavuk satın almış, karisi da pişirmiş. Aksam kadın sofraya tavuğu koymuş. Kadın mutfakta salatayı hazırlarken, adam yemek için paldır kuldur tavuğu parçalamış. İlk lokmayı tam eliyle ağzına götürdüğü anda kapı çalınmış.
Kapıya akşam akşam erkeğin bakması lazım, ağzında yemekle de kapıyı açmak olmaz, mecburen lokmayı geri bırakmış kapıya gitmiş.
Bakmış kapıda polisler:
-Hakkında ihbar var, kanunsuz işler yapıyormuşsun, yürü karakola. demişler.
Adam çaresiz aç bir şekilde karakola gitmiş. Bunu içeri bir almışlar, üç gün üç gece konuşturmak için bazı sorgulamalardan geçirmişler, iyice bir dövmüşler.
Sonunda ihbarın yalan olduğu anlaşılmış, adamı salıvermişler. Adam bitkin bir şekilde evin yolunu tutmuş.
Eve gelmiş kapıyı çalmış. İçeriden karısı korku ile sormuş
-kim O ?
Adam cevap vermiş : Nasipse kocan.

ALINTI

OKUYUP BEĞENDİYSENİZ FACEBOOK’TA ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞMAYI UNUTMAYIN!

20 Aralık 2016 Salı

Saç Çıkaran Kür




Saç bakın önerileri vereceğiz sizlere ama önce önemli bir konuya değinmek isteriz . Eğer saçlarım dökülüyor, saçım çıkmıyor diyorsanız öncelikle yediklerinize dikkat etmeniz gerekmektedir.
Size bugün saç çıkaracak bir formül vereceğiz. Suna Dumankaya’dan harika bir kür.
1 çay kaşığı mayayı, 1 bardak süte karıştırın için, eğer vitamin alamıyorsanız bu karışım B vitamini ihtiva ettiği için B vitamini takviyesi olacaktır ve saç dökülmesinin durduğunu göreceksiniz. Hindistancevizini her yerden bulabilirsiniz eskisi kadarda pahalı değil. Bir kahve fincanı hindistancevizi sütünü cam bir kaseye alalım. Üzerine bir çorba kaşığı bal, bir çorba kaşığı zeytinyağı ilave edelim. Yarım avakadoyu karışımın içine koyalım, avakadoları ezerek homojen hale getirelim. Siz bu aşamada dilerseniz blenderden yardım alabilirsiniz. Karışım macun haline gelmeli. Hazırladığımız karışımı saç kınası.....DEVAMINI OKU

Çikolata Kaplı Muz Tarifi




Çok pratik bir tarif ile sizlerleyiz. Dilerseniz tek lokmalık yapın, isterseniz bir bütün olarak, çocuklarınıza hazırlayabilirsiniz. İsterseniz bir davet yemeğinin de tatlı olarak çıkarın, inanın her yere yakışacak nitelikte ve hafiflikte atışmalıklar. Tarifte 2 muz için malzeme verdik, siz dilerseniz malzemelerini 2 katına çıkararak 4 tane muzdan yapabilirsiniz. Biz çok severek tüketiyoruz, tavsiye ederim. Kolay gelsin...

Çikolata Kaplı Muz Tarifinin Malzeme Listesi

Sıvı krema (100 gram)
Bitter çikolata (100 gram)
Muz (2 tane)


Çikolata Kaplı Muz Tarifi

Bir tavaya sıvı kremayı boşaltalım ve ocağın üzerine alalım. Krema ısınınca üzerine bitter çikolata parçalarını ekleyelim. Ve iyice karıştıralım, krema iyice ısınınca ocağın altını kapatalım ve sürekli karıştırarak bitter çikolatayı eritelim. Soğuması için ocağın üzerinde ki tavayı alalım bir kenara koyalım. Biz bu arada muzu soyalım, daha sonra istediğimiz büyüklükte muzları keselim. Dilimlenen muzları çikolatalı sosa daha rahat batırabilmek için bir kürdandan yardım alalım. Daha sonra servis tabağına alabilirsiniz, ben muzları farklı farklı kesip çikolatalı sosa batırdım. Üzerini süslemek içinde hindistancevizi, ceviz, fındık kullanabilirsiniz.

Özel günlere hama boncuklardan süs yapılışı

Özel günlere hama boncuklardan süs yapılışı;


Bugünlerde hama boncuklarına ilgim çoğalmakta hama boncuğu nedir ve neler yapılır? Bunun araştırmasını yaparken dolaştığım sitelerde karşıma parti süsleri çıktı. Hama boncuğu ile çok güzel ev aksesuarları da yapabilirsiniz. Biz çok marifetli kadınlarız.

Doğum günü üslerinin yapılışı ;


Gerekli malzemeler;


Hama boncuğu yada pyssla boncuk ( ikeada bulabilirsiniz )
Pişirme kağıdı
İğne , ütü , kalem , ip


kağıdımıza üçgen hat çizimi yapalım. Ardından içersinde şekildeki gibi hama boncuklarını yerleştirelim.

Kalem ile çizilen şekli kullanıp bir kaç tane bu şekilde hama boncuklarından üçgenler hazırlayalım.


Üçgenleri hazırlayıp bitirdikten sonra üzerine pişirme kağıdımızı koyarak ütüleyelim .


Ütülenen hama boncuklarını iğne ile ipe dizelim. Üçgenin aralarına renklilik katmak için renkli boncuklar ekleyelim.


Evinizin dekorunda ve her yerinde kullanabileceğiniz hep birbirinden hoş boncuklarla yapılan bu çalışmadan duvar süsleri hazırlayabilirsiniz.çocukların doğum gününde kullanılması için çok güzel bir çalışma oldu. İsterseniz çocukların isimlerini de yazabilirsiniz. Harika olacaktır.

19 Aralık 2016 Pazartesi

Balondan Pin Pon Oyunu Hazırlıyoruz

Balondan Pin Pon Oyunu Hazırlıyoruz


Yabancı bir bloğda gördüm çok hoşuma gitti, havaların soğuduğu şu günlerde çok işinize yarayacağını düşündüm hemen sizler için yazıyı hazırladım. Emin olun çocuklar bu oyuna bayılacaklar . Ben çalışmayı yaptıktan sonra kızımla denemeyi düşünüyorum . Çocuklarla eğlenceli vakit geçirmek için Harika bir fikir. Ve malzemeleri çok basit ulaşabilecek kolaylıkta.
Yaz mevsiminden kalma dondurma çubuklarını da kullanabilirsiniz . Elinizde mevcut değilse eğer kuru ağaç dallarından yada plastik inçe bir boru ile çalışabilirsiniz . Ve kağıttan tabaklar kullanacağız. Balon 🎈 sadece üç malzemeden yapılan çalışmamız. Ev ortamında sıkılan çocuklar için Harika bir fikir.

Malzemeler;


İki tane kağıt tabak
İki tane dondurma çubuğu
Balon 🎈

Malzemeler bu kadar hemen hemen her yerden temin edebilirsiniz . Yapılışı ise dahada kolay dondurma çubuklarını kağıt tabakalar yapıştıralım. Ve kuruduktan sonra balonu şişirelim. Bütün işlem bu kadar oyuna hazırız . Geriye kalan eğlenceli vakit . Onuda siz çocuklarınızla başaracaksınız.

Eğlenceli vakitler diliyorum.

Saç Çıkaran Kür

Saç Çıkaran Kür


Saç bakın önerileri vereceğiz sizlere ama önce önemli bir konuya değinmek isteriz sizlere. Eğer saçlarım dökülüyor, saçım çıkmıyor diyorsanız öncelikle yediklerinize dikkat etmeniz gerekmektedir.

Size bugün saç çıkaracak bir formül vereceğiz. Suna Dumankaya'dan harika bir kür.

1 çay kaşığı mayayı, 1 bardak süte karıştırın için, eğer vitamin alamıyorsanız bu karışım B vitamini ihtiva ettiği için B vitamini takviyesi olarak görülüyor ve saç dökülmesinin durduğunu göreceksiniz. Hindistancevizini her yerden bulabilirsiniz eskisi kadarda pahalı değil. Bir kahve fincanı hindistancevizi sütünü cam bir kaseye alalım. Üzerine bir çorba kaşığı bal, bir çorba kaşığı zeytinyağı ilave edelim. Yarım avakadoyu karışımın içine koyalım, avakadoları ezerek homojen hale getirelim. Siz bu aşamada dilerseniz blenderden yardım alabilirsiniz. Karışım macun haline gelmeli. Hazırladığımız karışımı saç kınası sürer gibi saçınıza sürün. en az 2 saat kalmalı saçınızda, ne kadar çok kalırsa o kadar iyi bunu unutmayın. Eğer çok aceleniz varsa, saçınıza sürdükten sonra nemli bir sıcak havlu ile sarın 1 saat sonra kullandığınız şampuanla yıkayın. Bu kürü istikrarlı bir şekilde haftada bir kere yapın. Eğer vaktiniz varsa 2 kez bile yapabilirsiniz. Zaman içinde faydalarını göreceksiniz, bu maske gerçekten işe yarayan bir maske. Kullanan kişilerin saçlarının çıktığı gözlemlenmiştir.

Saçımıza Kalsiyum Desteği




Vereceğimiz kür hem saç diplerinizi besleyecek hemde aynı zamanda saç dökülmelerinizi durduracak.
Kötü hava koşulları bildiğiniz üzere bizleri rahatsız ediyor. Mevsimsel hava koşulları, sağlığımıza önem vermemiz yediklerimize özen göstermediğimiz için kansızlık ve demir eksikliği olabileceği için önce bir doktora görünmelisiniz. Bugün sizlere kalsiyum içeren saç bakım önerisi sunacağız. 
1 kahve fincanı süt ve 1 kahve fincanı yoğurdu çok iyi bir şekilde karıştıralım. Süt ve yoğurdun saç derisini besleyen özelliği vardır. yoğurt ve süt karışımının içine 2 çorba kaşığı bal ilave edelim. Eğer saçınız çok çok aşırı derecede kuru ise içine 1 çorba kaşığı hakiki zeytinyağı ilave edebilirsiniz karışımın içine. Ama sacımız yağlı ise hiç gerek yok, zeytinyağına. 
Hazırladığınız bu kürü tıpkı boya sürer gibi saç derimize sürelim. Daha sonra plastik bir boneyi kafamıza geçirelim sıcak bir havlu ile saçımızı bağlayalım en az iki saat bekletelim. Bu şekilde saçlarımızı hem beslemiş hemde dökülmelerine engel olmuş oluruz. Şifa olsun..
Suna Dumankaya'nın tarifinden alınmıştır, kesinlikle denenmiş bir kürdür..