18 Ekim 2016 Salı

Sedef Çiçeği Hikayesi

Sedef çiçeği hikayesi :


Mahkemenin salon kısmındaki 80 yaşlarındaki çiftin durumları içler acısıydı. Adamın inatçı bakışlarında , susan ninenin ağlamış iyice çukurlaşmış gözlerindeki bıkmış bakışlarını seyrediyordu.

Hakim sert sesiyle yaşlı nineye;

- Anlat teyze boşanmayı neden istiyorsun ?
Yaşlı teyze içten bir nefes çektikten sonra kısık sesi ile başörtüsünü ağzını aralarından sonra konuşmaya başladı.

- Bu heriften bıktım 50 senedir canımdan bezdirdi bıktırdı hayattan ..
Ardından uzun bir sessizlik bürüdü mahkeme salonunu sessizliği bu tarz haber yapan gazetecinin flaş sesi ile bozuldu. Kim bilirse tür bir manşet atacaklardı yaşanan 50 senenin ardından yaşanmışlıklara...
Çok fazla gazeteci izliyordu davayı Yaşlı kadın ne söyleyecekti ? Salonda herkes onu dinliyordu.
Yaşlı teyze gözleri dolu dolu devam etti sözlerine..

- Bizim evde bir Sedef çiçeği vardı çok severdim .. bu bilmez 50 sene önceydi bana verdiği o çiçeğin arasından koparttığım yaprağından ektim ve böyle büyüttüm . Bizim evladımız olmadı evladım belledim ben çiçeği bir zaman sonra çiçek kurumaya başladı. İşte o zaman adak adadım . Her gece güneş daha doğmadan bir tas su ile sulayacağım onu diye. İyi gelirmiş öyle söyledilerdi.50 sene oldu bu herifim bir kere olsun gece kalkayım birde ben sulayım bu çiçeği demedi. Taki geçenlerde geceye kadar .. o gün gece takatım kalmadı uyuya kalmışım ben tam 50 senemi vermişim hayatımı umutlarımı herşeyimi ona vermişim . Kendinden hiç birşey görmedim . Bir kere olsun kendi bildiğim benim görevlerimi ondan yapmasını beklemedim . O olmadan daha iyiyim vallahi...

Hakim yaşlı amcaya dönerek:

Söylemek istediğin bir şey var mı baba? Dedi.

- Yaşlı amca bastonu ile zor yürüdüğü kürsüye utanarak ve suçlanarak yöneldi ve yüzünde utanmanın verdiği hisle tane tane konuşmaya başladı.
- Ben askerliğimi Reis-i Cumhur köşkünde bahçıvan olarak yaptım . Oradaki bahçenin görkemli şekilde büyüsün diye çok emekler verdim . Fadime ' yi orada tanıdım . Sedef çiçeklerinide Fadime' me en güzellerini orada verdim. En güzel buketlerden verdim ona. Daha yeni evlendiğimiz zamanlarda boynu ağrıyordu . Doktora götürdüm doktor" Çok uzun süre uyanmadan yatarsa boynunda oluşan kireç sertleşme yapar ve kötüleşir." Dedi. " Her gece uyansın evde gezinsin uykusunu bölsün"dedi. Doktoru dinlemedi bizim hatun tabi. Sözüm geçmedi ona lafımı dinlemedi o zamanlarda tesadüf ya bu Sedef çiçeği kurumaya yüz tuttu. Bende ona geceleri kalkar bu çiçeği sularsan geçer dedim kuruması.. adaklar dilettim . Her gece onu kaldırdım ve hep onu seyrettim.
Onu sevdiğim kadını evladı bildiği çiçeklerini sularken seyrettim. Her gece o çiçek bendim sanki dedi adam...

O yaştaki adamdan beklenmeyecek sözlerle her gece o uyuduktan sonra ben kalktım saksının suyunu boşalttım Sedef çiçeği her gece sulanmayı sevmez hakim bey geçenlerde gece bende yaşlılık işte uyuya kalmışım uyanamadım. Uyandıramadım hatunumu çiçek susuz kalırdı belki ama kadınımın boynu azardı belki. Suçladım kendini sesim çıkmadı.

O anda salondaki bütün gazeteciler dahil mahkemedeki herkes ağlıyordu.

Sevgi konusunda oldukça cömert sevdiklerimizi incitmekte ve kırmakta çok fazla cimri olalım lütfen!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder