17 Kasım 2016 Perşembe

Bir Kadının Yaşamından Kesitler



Kadın gençti ama gözleri zaman zaman yaşlı insanların gözleri gibi bakıyordu. Okulda karşılaşırdık ara sıra, ayak üstü havadan sudan konuşur yolumuza devam ederdik. Neşeli kahkahaları bazen bana acı bir çığlık gibi gelirdi. Yapma derdim kendime kahkaha kahkahadır, neden bir anlam çıkarmaya çalışıyorsun. Zaman içinde ayak üstü sohbetlerimiz hadi bir kahve içelime döndü. Tabi bende o duygu devam ediyor kahkahanın ardında ki çığlık, bastırılmış çığlık.  Zaman zaman gözlerinde yakaladığım o kara bulutlar. Bir gün kahve sohbetimizde babasının rahatsızlığından bahsetti ertesi gün çocuğu okula getiremiyeceğinden bir kaç gün görüşemiyeceğiz dedi. Şu molaları çok arayacağım dedi ve o genç kadın gitmişti yerine adeta bir enkaz vardı karşımda. Ben pat diye sordum içinde ki acıyı bana anlat dedim. Ne olur onun seni zehirlemesine izin verme anlat. Sanki yıllardır bu sözü bekliyormuş gibi anlatmaya başladı. 

Bir kadının yaşamından kesitler ;

Boğazımda düğümlenen sözlerime ilk önce Polyana olmaktan bıktım diyerek başlıyorum . Neden mi ? Çocuklarımın dünyaya geldiği gün hariç hiç bir zaman mutlu olamadım . Çocukluğum çok iyi geçmedi benim memur çocuğu ve dört kardeşten oluşan bir ailem vardı. Annem gariban sessiz bir kadındı. Ezilmiş baskıcı tutumun altında esir edilmiş garibanın biriydi. Canım annem ... Çok iyi şartlarda büyümedik biz babamın gücünün yettiği yere kadar ama mutluyduk azda olsa mutluyduk belkide çocuk aklıyla farketmiyorduk . Annem babamdan sürekli dayak yer ezilir hakaretlere maruz kalırdı. Ne kadar mutlu olduğumuz siz tahmin edin artık, bizde kendi çabalarımızla anneme destek olurduk . Çocuktuk bilemiyor farkına varamıyorduk bazı şeylerin.. Bir kadının ihanete uğraması ezilmesi dayak yemesi hakarete maruz kalması ne demekti bilemiyordum . Annem dayak yerken ağlıyor ardından oyuna dalıp gülüyordum. Şimdi ki aklım olsa çeker anamı alır giderdim . Neden mi annem olsa güçlü olurdum . Hep bu düşünce vardı beynimde 38 yaşındayım ama hala bu düşünce beynimin bir köşesinde . Çocukluk hayatım böyle geçti beni o yıllarda en çok istediğim şey okumaktı ama olmadı o zamandan belliydi belki istediğim herşeyin olmayacağı yarı şanssızım diyorum kendime .. Evet evet öyle yıllar böyle geçti ev kızıydım artık. Taki annemin kanser olduğunu öğrenene kadar işte o gün bir yetişkin oldum ve annemin yaslandığı duvarı oldum . Annem babam bize sevgisini belli etmezdi hiç öpmezlerdi bizi .. Oysa ben şimdi çocuklarımı çok öpüyorum intikam alırcasına . Evet annem kanserdi göğüs kanseri öğrendiği gün kağıtları ağlayarak önümüze attı . Bilemedim yine aklım sarmıyordu ne demekti kanser ilaçla geçmez miydi? Annemi İstanbul Şişli Etfal hastanesine gönderdiler orada ameliyat oldu . Çok zor günlerdi annemi tek başıma ben bekliyordum . Ona sahip çıkıyordum . Evet ben güçlüydüm ama nereye kadar . ? Annem hastalık dönemince hastalıktan çekmediğini yokluktan çekti imkan yoktu baba bırakıp gitmişti kardeşlerime ve anneme sahip çıkmak zorundaydım yaptım başardım . Nişanlandım sevdiğim insanla çok mutluydum belkide kurtuluştu üzerimdeki yükü alacaktı . Hep bir umuttu benimkisi belkide ağırdı yüküm. İlk defa dedim ben birşey yapmadan benim için mücadele eden biri vardı anneme bana kardeşlerime sahip çıkıyordu. Düğünüme 6 ay kala annemi kaybettim göremedi beni gelinlikler içinde kızım giderse evimin çatısı gider diyen annem beni bırakıp gitmişti. Beni yalnız bırakmıştı. Böyle anlaşmamıştık . Torunlarını sevecekti ben ona bakacaktım. Taktiri ilahi dedim. İçime attım. Acısı hala içimde . Allah başka dert vermesin dedim ve sığındım Rabbime . Neyse öyle böyle bir düğün oldu kimine göre güzel kimine göre kötüydü . Benim hiç kimsem yoktu ailem dışında bir iki ufak akraba işte . Olsun yalnız değildim dert etmedim yeni bir sayfa açacağım dedim . Hep bir umut hep bir umut ... bir Kız ve bir oğlan iki tane evlat verdi Allah'a bana Şükür 🙏 

İşte ben hayatımda iki kere mutlu oldum çocuklarımın doğduğu gün ....

Neyse asıl mesele ben yaşadığım ve yaşayacağım herşeye verdiğine vermediğine sürekli şükür eden birisiyim ama mutsuzum insanları mutlu etmek adına ben hep mutsuz oldum kaybettiklerim oldu yitirdiklerim oldu gelenler oldu gidenler oldu hayatın rutin kuralları acımasızca işledi . Ben yılmadım hep güçlü gözüktüm . Biriside çıkıp demedi ki bu taştan yapılmadı buda insan anlayanım yürekten dinleyenim olmadı hep ben dinledim hep ben teselli ettim .. hep ben hep ben ..
Ne yapmalıydım hiç kestiremedim şimdi beni dinleyen anlayan bir kişi yok...
Hikayesinde hepimizi buldum,..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder