16 Kasım 2016 Çarşamba

Çocuklarımız İçin Bunları mı İstiyoruz..


Çocuk yetiştirmek gerçekten çok zordur. İyi anne baba olmak ister herkes ve iyi şeylerin gelip çocuğumuzu bulmasını isteriz. İyi okula yazdırnak isteriz iyi eğitim alması için. İyi şartlarda yaşaması için kendi şartlarımızı zorlarız çoğu zaman. Hep şu vardır kafamızda nerede  takılıp kaldıysak iyi veya kötü örneğin çocukluğumuzda yokluk çektiysek onun çekmemesi için elimizden geleni yaparız işte bunun yolu nereden geçer. İyi bir eğitim almasından, Var gücümüzle önce kendimize empoze eder daha sonra da yavrumuza bu fikri empoze ederiz. Tabiri caizse yarış atı gibi hazırlarız. Amaaaa bu arada bir çok şeyi es geçeriz de farkında olmayız. ÜSTÜN DÖKMEN'in bir yazısını okudum. O kadar güzel anlatmış eğitim elbette çok önemli günümüz dünyasında. Ama sadece okulda aldığı eğitim inanın yeterli gelmiyor yaşaması için. Çocuğun neye yatkın olduğundan tutunda yönlendirdiğiniz mesleğe karşı nasıl bakıyor? Sorularını kendinize sormanız gerekiyor, şöyle arkanıza yaslanın yazıyı okuyun.  Daha sonra gerçekten istediğim bumu diye kendinize sorun  yolunuzu ona göre çizin kardeşim..

• Çocuğunuz;
– Varsın, bir çivi bile çakamasın…ama, dersleri iyi olsun.
– Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın…ama, matematiği düzgün olsun.
– Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin…ama, notları yüksek olsun.
– Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın…ama, fen lisesine gitmiş olsun.
– Varsın, ağlayan bir çocuk görünce ona gülsün…ama, sınıfın birincisi olsun.
– Varsın,kendisinin fazladan harçlığı olduğu halde; kantinden simit alamayan çocuklarla alay etsin…ama, öğretmenlerinin gözdesi olsun.
– Varsın, başını okşayıp hatırını soran bir yetişkine dönüp; “ Ya siz nasılsınız efendim…” diyemesin…ama, yabancı dili mükemmel olsun.
– Varsın, oyun arkadaşları olmasın…ama, sınavlarda “on” çeksin.
– Varsın;
– Taziye nedir,bilmesin,
– Başın sağ olsun ne demek, anlamasın,
– Geçmiş olsun kime denir,niçin denir, haberi olmasın,
– Uğurlar olsun, ne anlama gelir farkında olmasın,
– Ama… karneleri süper olsun.
– Evet…varsın, tek dostu olmasın…ama, iyi gelir getiren bir mesleği olsun…öyle mi…
• Bu çocuğu bu hale nasıl mı getirdiniz:
– Bandı üç ay geriye sararak, çocuğunuzla “nelerden ibaret” olan iletişiminizi dinlemek ister misiniz;
– “Oğlum, çıkar üstünü-başını…doğru derslerinin başına…
– Kızım, öğrenemedin gitti şu işi…hafta içi sokak-mokak yasak…
– Ne gezmesi…sen önce ödevlerini bitir.
– Oyun mu…gelmeyeyim yanına…
– Geçen dönemin berbat karnesini unuttuğumu sanma…
– Birazdan tek tek bakacağım ödevlerine…
– Yavrum, bıktım ama her akşam ders çalış demekten…
– Şu odanın hali ne küçük bey…
– Hayır efendim…siz de ana-baba olunca her akşam bol bol televizyon izlersiniz…
– Haftaya veli toplantısı var biliyorsun değil mi küçük hanım…
– Çocuklar…kesin şamatayı da elime sopa almayayım…
• Çocuğunuzla bilmem ama,bu tarzınızla kimseyle iletişim kuramazsınız.
• Mesela, çocuğunuz hakkında şunları hiç merak ettiniz mi:
– Elinin neye yatkın olduğunu,
– Gönlünün neler arzuladığını,
– Dilinin neye uyumlu olduğunu,
– Gözlerinin zevkini,
– Hangi oyunlardan hoşlandığını,
– Neleri “merak” ettiğini,
– Arkadaşları ile en çok hangi oyunları oynadıklarını,
– Hangi oyunlarda başarılı olduğunu,
– Futbolla ilgisini, basketle arasını, satrançla havasını…hiç merak ettiniz mi acaba.
– Bisiklet sürmeyi öğrenip öğrenmediğini,
– Resim dersiyle ilgisini,
– Müzikle arasını…hiç mi sormadınız…
• Öyleyse çocuğunuzla:
– Ayağı yere basan bir iletişim kuramazsınız.
– Her sözünüze tepkili olması,
– Lafı ağzınıza tıkaması,
– Bazen de sizi terslemesi,
– Hayallerinizin suya düşmesi…hep bundandır…canım kardeşim.

ÜSTÜN DÖKMEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder