Afrika'da kadın olabilmek için büyük bedeller ödemek gerekiyor.
Hemen hemen üç dört yaşındasınız ve anneniz sizi alıyor. Evinizden uzağa kimselerin olmadığı bir boş araziye götürüyor suratsız bir kadınla karşı karşıya geliyorsunuz ve pis bir bez bohçadan paslanmış bir jilet ya da bir kırık cam parçası çıkıyor. Anneniz sizi alıp bacaklarınızı ayırıyor ve mendebur suratlı sünnetçi kadın hiçte hijyen olmayacak şartlarda ( klitorisinizi) kesiyor ve bir tek küçük çişinizi yapabileceğiniz şekilde biraz açık bırakıyor. Vajinayı boydan boya hasırdan bir iple dikiyor. Eğer şansınız iyise hayatta kalırsınız Eğer ki şanstan yana kötüyseniz kanamadan ve enfeksiyondan ölüyorsunuz.
Henüz küçükken oyun oynama yaşında bir kız çocuğuyken hiçbir şeyden habersiz hayvanlarla oyun oynarken çocukluğun en saf ve mutlu dönemlerinde hayatınız boyunca unutamayacağınız bir acı hatıra ya sizi mahkum ediyorlar . İşin özü çok acı, aslında kadın olabilmek için kadınlığınızın elinizden alınması çok acı bir gelenek.
Bu gelenek genelde Afrika'da ve bazı Ortadoğu'da üç ya da 13 yaşlarında kız çocukları bu vahşet geleceğe mecbur bırakılıyor. Ve özellikle müslüman Afrika ülkesinde görülen ritüel kızlıktan kadınlığa adım atmanın ve gerçek bir kadın olmanın değiştirilmeyen şartlarından . Erkeklerin egemenliği ve toplumda dayatılan kadınların arasında sessiz şekilde halledilen bir olay.
Bu olayın en acı gerçeklerinden biriside sünnet olan kadınların ömürleri boyunca regl dönemlerinde ve cinsel ilişkilerinde çok şiddetli ağrı'larının olmasıdır. Birde madalyonun ters tarafı var sünnet olmayı istemeyen ve sünnet olmayan kadınlar kabilesine ve soy isimlerine ihanetle suçlanıyorlar ve aileleri tarafından reddediliyorlar. Kabileleri tarafından sokak kadını, fahişe olarak görünüyorlar ve asla evlilik yapamıyorlar ve her türlü sosyal gruplara dahil olamıyorlar . Doğal olarak yaşadıkları ortamda bu duruma düşmemek, ailelerini kaybetmemek adına anneleri kızlarını kirli adlandırılmamak adına çığlıklarına razı gelip kızlarını zorla sünnet ettiyorlar .
Sözde ne için iffetli kadın olmaları için, çok üzücü ne dersiniz? Pekala bu sünnet geleceğinin yanı sıra sosyolojik sebepleri neler ? Sünnetli kadınların klitorisi kesildiği için hiç bir ilişkide haz alamıyorlar. Bunun da büyük bedeli yine cinsel yönden eksik bırakıyor kadını sırf doğum yapan çocuk doğuran bir kuluçka makinasına dönüşüyor. Birde dikişi açılmamış kadının bakireliği hemende kendilerince anlaşılıyor.Yani kızlık zarı gerideymiş esnekmiş doğuştan olmayabilir gibi düşünceleri yok kadın sünnetli yani dikiliyse tamamdır.
Ayrıca ilk sünnetin uzun yıllar önce milattan önce Mısır'da bir kadın mumyada görünmesinde bu geleneğin çok uzun yıllara dayandığının göstergesidir. Milattan öncelere dayanan bu geleneğin islamla hiç bir alakası olmadığını öne süren din adamlarına göre, hemen hemen hergün 7 bin kız çocuğu sünnet oluyor.
Somalili waris Dirie sünnet olan kızlardan bir tanesi çok acı ki çocukken dört buçuk yaşında sünnet edildi ve şanslıydı. Hayatta kaldı, lakin küçük kız kardeşi onun kadar şanslı değildi waris Dirie babası tarafından 12 yaşlarında iken 3 tane deve karşılığında 65 yaşlarında yaşlarındaki biri ile evlendirilmek isteyince annesininde yardımı ile evinden kaçmıştır .
Bütün güçlüklere rağmen çölü aşıp ve Somali'nin başkentine Mogadişu' ya ulaşmayı başarmıştır. Oradaki akrabalarının yardımı ile Somali büyükelçiliğinde temizlik için İngiltere'ye gönderildi.
Yazımızda bir çoğu yerinde bahsettiğimiz kişinin şansı iyi gitti ve İngiltere'de ünlü fotoğrafçı tarafından keşfedildi çok ünlü bir top model oldu. Yine de bu görkemli hayat içindeki mutsuzluğu gizlemesine engel olmadı . Waris Dirie artık Afrika'nın çöllerinden Paris'teki podyumlara geçişini anlatmak ve röportajlar vermek istemiyordu. Onun yerine kadın sünnetini anlatmak haykırmak istiyordu bütün dünyaya. Bu durumla da sonuna kadar savaşmak istiyordu ve bir gün bir röportajında başına gelen bütün olayları bir bir anlattı . Ve istediği oldu basında büyük yankılar olmaya başladı ve bütün dünya kadın sünnetinden haberdar oldu . Ve waris modelliği bırakarak kadın sünnetine karşı mücadeleye başladı .1997 senesinde BM kadın sünneti özel elçisi oldu. 2002 senesinde ise Desert Flower Foundation yani çöl çiçeği vakfı kurdu. Warisin kendinden esinlendiği üç tane kitabı ve çöl çiçeği kitabının eseri bir filmi vardır.
Evet, sonuç olarak anladığımız ve anlatacağımız şudur ki kadın sünneti bir kültür asla değildir. Dinle hiç bir alakası yoktur. İçlerinde bulundukları bu durumun kesinlikle değişmesi gerekiyor ve buda yine bizlerin elindedir.
Afrika'daki liderlere acaba çocuklarınız halkınız kadınlarınız ağlarken siz nerdesiniz? Afrika ana sen bize bir çok varlık ve zenginlik verdi. Senin güzelliğin ve gücün sonsuza kadar yaşayacak. İnsanlarım seni hem iyi de hem kötü de kullandılar. Başka bir Afrika yok; ama seni iyi bir ruha ihtiyacın var. Benimse bir hayalim var savaşarak birbirinizi öldürmediğiniz, birbirimize destek dayanışma olduğumuz bir Afrika hayal ediyorum kadının ve erkeğin eşit olduğu bir Afrika hayal ediyorum .
Waris Dirie ( Anneme mektup)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder